Bulut Çolak’ın Listesi
3. Alice In Chains – The Devil Put Dinosaurs
Alice in Chains için bkz:grunge desek yeterli olur sanırım. Uzun bir aradan sonra 2009’da gelen Black Gives Way to Blue ile süper bir dönüş yapmışlar ve Check My Brain büyük hit olmuştu. The Devil Put Dinosaurs Here ile Alice in Chains, grunge, doom metal, psychedelic rock arasında gidip geliyor, şarkılarındaki klasik karanlık havadan vazgeçmiyor, iyi de yapıyor. Albümlerini tek bir şarkı üzerine kuran grupların mantığıyla The Devil Put Dinosaurs’tan birkaç albüm çıkarabilirsiniz. Alice in Chains’in melankolik ruhu devam ediyor. Dolu dolu bir albüm.
2. Motörhead – Aftershock
Üç kişiyle nereye kadar dedikçe babalar dozajı artıyor. Aftershock, 2010 çıkışlı Wörld Is Yours’un da üzerinde bir albüm olmuş.47 dk’lık albüm kaydı tempoyu düşürmeden sizi rock müziğe doyuruyor. Phil riffleriyle yine tek başına yürümüş. Lemmy’e ne zaman yaşlanacaksın diye zaten sormuyoruz artık. Kısacası bu hiç de “aftershock” değil, tam bir “earthquake!”
1. Dream Theater – Dream Theater
Her biri kendi enstrümanlarının virtüözü dört adam ve hiç de fena olmayan bir vokal bir araya gelirse ortaya “virtüöz müziği” çıkıyor doğal olarak. DT, çok iyi albümler üretmeye devam ediyor. (Albümün en iyi şarkılarından The Enemy Inside, Best Metal Performance dalında 2014 Grammy adaylığı aldı.)
Feyyaz Ustaer’in Listesi
3. Pearl Jam – Lightning Bolt
Bu albümün neden bu kadar geri planda kaldığını hiç anlamadım. Bana kalırsa çok çok iyi bir albüm olmuş. Daha derinlemesine bir analiz için sitede bulunan albümün incelemesini okuyabiliriniz. Yüzeysel olarak bahsetmek gerekirse, hem slow parçaların hem de hareketli parçaların çok güzel harmanlandığı ve her birinin kesinlikle çok kaliteli olduğu bir albüm olmuş. Her ruh hali için uygun parçalar bu albümde yer alıyor ve herkes albümü dinlerken kendinden bir şeyler bulabilecektir.
2. Black Sabbath – 13
Çok uzun bir aranın ardından gelen bu albüm, bir çok kişi tarafından merakla bekleniyordu. Heyecan ve korku bu albümün hazırlanış sürecinde bizlerin taşıdığı duygulardı. Heyecan kısmı uzun zamandır beklenenin gerçekleşiyor olmasından, korku kısmı ise bu kadar uzun bir sürenin ardından “iyi bir albümün çıkmama ihtimalinden ileri geliyordu. Fakat albüm çıktıktan sonra herkes fark etti ki muhtemeşen bir albüm piyasaya sürülmüş. Black Sabbath’ın kalitesine yakışır bir albüm olmuş.
1. Arctic Monkeys – AM
Bu albümü tarif edecek kelime bulamıyorum. Tüm parçaları ayrı bir hit olmaya aday. Bir çok kişi şu an bu listede birinci sıraya koymamdan ötürü rahatsız olacaktır fakat ben çok net olarak bu tercihi yaptım. 2013’te piyasaya çıkan albümler arasında en çok dinlediğim ve hatta çalmaktan keyif aldığım albüm AM albümü oldu. Sitede yayınladığım inceleme yazımda da belirttiğim üzere, bu albüm Arctic Monkeys’in tanrılaşma tezi olmuş. Bir çok yabancı siteden çok çok yüksek puanlar almasından ötürü benimle aynı fikirde olan çok fazla yabancı otoritenin olduğunu söylemek istiyorum. Evet, bana kalırsa bu yılın albümü AM’dir.
Mehmet Emre Gökgöz’ün Listesi
3. Melvins – Tres Cabrones
Melvins hayranlarını şaşırtarak 2012 Freak Puke albümünden bir yıl sonra Tres Cabrones albümünü çıkardı. Tres Cabrones’in scalası çok geniş. Melvins elinden geldiği kadar birçok türe albümde yer vermeye çalışmış. 99 Bottles of Beer ve In the Army Now parçaları ilginç bir çalışma olmuş. Albümün çıkış parçası American Cow. Albüm ilk 3 sıralamamda çünkü, bir albümün iyi olması, içindeki parçaların hoşumuza gitmesiyle ve albümün dinleyiciyi ele geçirmesine bağlıdır.Ben her parçayı çok beğenerek dinlemedim fakat Tres Cabrones’te bazı parçalar kötü olmasına rağmen dinleyen kişi albümü kapatmak istemiyor. Nasıl oluyorsa albümdeki bütün parçalar dinleniyor. Bir büyü yapılmış gibi albüm parçaları kapatılıp başka şarkıları açılamıyor. Tres Cabrones kendini dinlettiği için üçüncü sırada.
2. Megadeth – Super Collider
Müzik eleştirmenlerinden ağır eleştiriler alsada, Super Collider albümü bana göre başarılı bir albüm oldu. King Maker parçası benim en çok hoşuma giden parça oldu. Bol distortion kullanılan bir parça olmuş. Super Collider parçasına klip çekildi ve hoş bir ritmi var. Ancak genel olarak müzik eleştirmenleri albümü gereksiz yere çok eleştirdiler. Super Collider,eski albümlerden olan Rust in Peace ve Countdown to Extintion ile karşılaştırılıyor ve sönük bir havası varmış gibi yazılıp çiziliyor. Eski albüm parçaları thrash metali, heavy metali direk dinleyiciye yansıtıyordu. Super Collider’da Hard Rock parçaları biraz daha öne çıkıyor gibi. Megadeth deyince illa Thrash albümü olacak diye bir şart yok ve hard rock tarzını da başarılı bir şekilde ortaya koymuşlar. Eleştirilere gerekli cevabı dinleyiciler konser alanında Megadethi yalnız bırakmayarak vermiş oldu. David Ellefson’un bir röportajında ‘Megadeth, bir çok müzik tarzına hitap ediyor; hard rock, thrash, heavy bunlardan bazıları. Sonraki albümde her türe ait parça bulunacak. ‘’demişti. 2013 yılındaki Megadeth bir çok müzik türüne hitap eden bir grup olduğu için artık saf thrash veya sadece heavy parçalardan oluşan bir albüm beklemek hata olur. Bana göre Rust in Peace Megadeth’in zirvesidir ancak Super Collider’ın da hakkını yememek lazım. Megadeth imzası varsa her albüm güzel olacaktır zaten.
1 . Black Sabbath – 13
Yıllar geçmesine rağmen 13 albümüyle tarzından, sahnedeki duruşundan ödün vermeyen bir Black Sabbath var karşımızda. Metal müziğin babaları öyle bir albüm yapmış ki her müzik kesiminin dikkatini çekmeyi başardılar. 13 albümüyle Black Sabbath bizlere sanki ‘ Burdayız, bir yere gitmedik’ diyor. Albümün çıkış parçaları bana göre God is Dead ve End of the Beginning. Bu parçalar klasikler arasına girmeye aday birer parça. Albüm parçalarında clean tondan distortiona geçişler, parçadaki ritm değişikleri insanı etkiliyor ve tekrar dinleme isteği uyandırıyor. 2013’ün Rock müziği tarihi açısından bir artısı olacaksa o da Sabbath’ın tekrar birleşip, sahnelere geri dönmesidir.
