1967 yılının ilkbaharında dünyaya gözlerini açmış bir insan. Zaman geçtikçe bir müziği müzik olmaktan öteye taşayacak, ekstremlik konusunda çığır açacak, sözleriyle düşünmeye sevk edecek, yazdığı notalarla kalplere dokunacak, metal müziği yeni bir boyuta taşıyacak, öncü bir insan. Chuck Schuldiner. Ve maalesef ki belki de zirvesinde, 13 Aralık 2001 yılında hayata gözlerini yuman bir insan.
Beyninde ur olduğu söylenmişti ilk başta Chuck’ın. Tüm hayranları hüzne boğulmuştu fakat o iyileşiyordu. Hatta Death’in konser albümü çıkacaktı. Her şey güzel oluyordu. Kurucusu ve gitaristi olduğu Control Denied ile de güzel işlerine devam ediyordu. Fakat hastalık yine yapıştı yakasına. Maalesef dayanamadı.
Ölünün arkasından iyi konuşulur mantığı vardır hep fakat Chuck’ın insani yönü gerçekten nezaketen söylenecek şeyler değil. Kendisinin açıklamaları bile son derece mütevazi. Örnek vermek gerekirse kendisine Death Metalin Babası denmesinden haz etmiyor ve ‘ben sadece bir grubun üyesiyim, bence Death bir metal grubudur‘ diyerek abartmayın beni diyor. Türkçesi ile ‘Ölüm’ manasına gelen bir grup kurmasına ilişkin bir soruya da ‘Ben kesinlikle böyle düşünceleri felsefe edinmiş bir kişilik değilim, böylesine ekstrem bir müziği Pembe Çiçekler gibi bir isimle icra edemezsiniz‘ diyerek gönüllerimizi bir kez daha fethediyor.
Yazdığı sözlerle hayatın anlamını çözdüğünü söyleyebileceğimiz bir insan Chuck. The Philosopher gibi bir şarkı yazabilmiş, filozofa ‘hiçbir şey hakkında çok şey biliyorsun‘ diye seslenmiş bir insan. Spiritual Healing’de ‘öğütlediğini yap, sevdiklerin öldü, bilgi avcumuzun içinde, asla anlamamak için, ruhsal iyileşmeyi‘ diyecek kadar ince düşünen, Voice of the Soul ve de Cosmic Sea‘de hiçbir şey söylemeden çok şey anlatan bir insan Chuck. Bir filozof.
Yaptığı albümlerde sürekli farklı elemanlarla çalışan Chuck aslında bu sayede kendisini ve de müziğini de geliştirdi. Carcass’ı anlattığım yazılarda onların sürekli değişken bir müzik yaptığını söylemiştim. Death de aynı şekilde saf bir death metal ile başlayıp melodeath etkileşimli death metal albümleri Leprosy ve Spiritual Healing, technical death metal örneği Individual Thought Patterns ve son olarak progressive death metal olan Symbolic ve The Sound of Perseverance‘ı icra etti, bununla kalmadı Control Denied‘ı kurdu. Onunla da progressive metal yaptı. Bütün bu müzikal farklılık ana bir anlayışı koruyarak gelişince ve o ana anlayış Chuck Schuldiner’ın anlayışı olunca her yaptığı iş ile övgü alan, her yaptığı iş ile minnetimizi kazanan, iyi ki var olmuşsunuz dedirten bir topluluk oluyor Death. İyi ki doğmuşsun Chuck. İyi ki Death’i kurmuşsun. İyi ki Control Denied’ı kurmuşsun. Huzur içinde yat!
Symbolic’ten alıntı:
I close my eyes, -Gözlerimi kaparım-
And sink within myself -Ve kendi içime batarım-
Relieve the gift of precious memories -Değerli hatıralar nimetini tekrardan yaşarım-
In need of fix called innocence -Masumiyet denilen bir çare aranıldığı zaman-