Corey Taylor, geçtiğimiz günlerde Kanada tabanlı bir radyo programının konuğu oldu. Telefon üzerinden gerçekleştirilen röportajda sunucu Jesse Modz’un “Slipknot’ın sahneye maskesiz çıkması mümkün mü?” sorusuna “Çıkabiliriz, ama sanırım çıkmak istemeyiz” cevabını veren Taylor, şu açıklamalarla devam etti:
Demek istediğim, böyle bir soruyla karşılaştığım zamanlarda Kiss’in 80’lerde makyaj olayına bir son verdiği aklıma geliyor. Neden böyle bir şey yaptıklarını biliyorum çünkü adeta bir duvara çarpmışlardı ve onlar için evrim vakti gelmişti. Fakat bizim için durum farklı. Bizde maskeler evrim geçirir ve geçirmeye devam eder. Çünkü insan olarak biz sürekli değişiyoruz. Maskeleri çıkarmak için bir baskı hissetmiyoruz çünkü kendimizi zamanın değişimine ve maskelerin evrimine adapte ettik. Yani özetleyecek olursak, maskeleri çıkarıp sahne alabiliriz, ama yapacağımızı sanmıyorum. Çünkü konu sadece maske değil, konu aslında her şey.
Röportaj Taylor’ın şu sözleriyle devam etti:
Bir motoru düşünün. Motor sadece karbüratörden, yakıt enjektöründen ibaret değildir. Motor o parçaların bütümünden ibarettir ve onlar sayesinde sorunsuz çalışabilir. Bizim grubumuzda da aynı olay geçerli. Konu sadece maske, kostüm veya çılgınlık değil. Bu etkenlerin hepsini sanatınıza, müziğinize ve her şeyinize yansıtırsanız Slipknot olursunuz. Şöyle bir soru sorabilirsiniz: ‘Sizce Slipknot, bu tarz bir müzik yapmadan Slipknot olabilir mi?’ ben de ‘Asla olamaz. Çünkü müzik, en az maskeler kadar tamamlayıcı bir unsur.’ diye cevap veririm.
Maskelerin kendisi için ne ifade ettiğine gelince ise Taylor şöyle cevap verdi:
Bunu açıklamanın çok fazla yolu var. Hem bizim açımızdan, hem de maskeler açısından kesinlikle birçok şey ifade ediyor. Bence önemli olan kısım, insanlar Slipknot grubunu düşündüklerinde, aynı zamanda müziğimizi de düşünüyorlar. Bence olay aslında bu.
Corey Taylor, açıklamalarına şöyle devam etti:
Gruba katıldığım zaman maskelerin neyi temsil ettiğinden pek emin değildim. Güzel olan kısmı ise maskelerin neyi temsil ettiğini kimse söylememişti, bu yüzden kendi kendime bulmak zorundaydım. Bu da gruba katılma isteğimi arttıran nedenlerden biriydi. Çünkü, gruba yerel seviyedeki zamanlarından beri hayrandım. Gerçekten de kimseyle konuşmaya gerek kalmadan, maskelerin herkes için farklı şeyi temsil ettiğini düşünerek bir anlam yükledim. Bu iş böyle yürüdü. Her yerde insanların bana fikrini söylemesine gerek kalmadı.
Slipknot’ın yeni albümü “.5: The Gray Chapter”, Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk haftasında 132.000 adet kopya sattı. Billboard 200 listesinde de 1 numaraya yükseldi.