Fender bünyesine katıldıktan sonra tasarlanan gitarlardan biri DK2MQ. Büyük bir farklılığı Fender’in de bazı modellerinde olduğu gibi Meksika yapımı olması. Yeni bir model olması sebebiyle Türkiye’de henüz çok yaygın değil maalesef.
Gitarın özelliklerine geçecek olursak; artık bir kült haline gelmiş “Dinky” shape, 24 perdeli gitarımızın son noktasına kadar rahatça ulaşabilmemizi sağlayan başlıca etken olmakla birlikte, daha önce gördüğüm/çaldığım Jackson’lardan bir önemli artısı ise sapının inceli ve radius (klavye üzeri eğim) oranının çok düşük olması. Yani dahada Türkçe olmak gerekirse gitarın “kaymak gibi” bir klavyesi var… 🙂
Gitarın gövdesi bir çok gitar marka modelinde de görüldüğü gibi Alder yani Kızılağaç’tan oluşmakta. Bu yapı bir çok kaynakta da görüleceği gibi gitara daha dengeli bir ton (yani volume, parlaklık ve sustain gibi özelliklerde) kazandırmış. Sap kısmı ise klasik Maple ya da Rosewood seçeneği sunuyor. 3 rengi mevcut, bunlar; Chlorine Burst, Transparent Black ve Transparent Red. Benim çaldığım/denediğim gitar ise piyasada nabız yoklama amaçlı bir bayiiye gönderilmiş transparent red ve rosewood klavyeli olanı…
Gitarda lisanslı Floyd Rose sayesinde akort kaçırma olasılığı da oldukça düşük. Yani hakikaten sadece görüntüsüyle de kaliteli olduğunu belli ediyor 🙂 Öyle ki yaklaşık yarım saatlik bir zaman diliminde kolla oynamama rağmen “bana mısın?” demedi 🙂
Gitarın bridge kısmında Seymour Duncan Zebra JB TB-4, neck kısmında ise Seymour Duncan Zebra ’59 SH1N manyetik kullanılmış ki nasıl Ibanez DiMarzio ile bütünleşmişse, Seymour Duncan’da Jackson’la benim gözümde o derecede bütünleşmiş bir durumda 🙂 Klasik Master Tone ve Master Volume potlarımızın dışında bence gitarın en enteresan yanı 5 yollu switchi… Evet… 2 Humbucker manyetikli gitarda 5 yollu switch. 🙂 Bu switch aslında gitara bir nevi “coil tap” özelliği kazandırmış da diyebiliriz. Şöyle ki; 1. pozisyonda bridge humbucker, 2. pozisyonda bridge humbuckerın ortaya bakan single manyetiği, 3. pozisyonda klasik 2 Humbucker birlikte, 4. pozisyonda neck humbuckerın sapa bakan single manyetiği, 5. pozisyonda ise yine klasik neck humbucker. Bu özellik alışılagelmiş “Jackson gitar sert olur” tabusunuda bir nebze yıkmış durumda 🙂
Tonal olarak değerlendirmemi bende ilk “Jackson gitar sert olur” ön yargısıyla Randall RX35-DM amfiyle yaptım. 🙂 Gitarda ilk gözüme çarpan (gerçi “elime gelen” daha iyi bir tabir olur:) klavyesinin iyi yapılan ayarlarla muhteşem rahat ve akıcı olması. Amfiyi açtığımda ise manyetikler doğrultusunda geniş bir ton yelpazesi bizleri bekleyen şahane bir olay. Humbucker manyetiklerin yapısı gereği çıkardığı tok, “gain’inize” göre sert yumuşak driveların yanında manyetik kombinasyonlarıyla çıkarılan clean’lerde gitar üzerinde muhteşem bir kombo oluşturmuş. Parlak clean’leri duyduğumda beklemeyi göze alıp lambalı amfilerle aynı uygulamaları yaptığımda da başarılı bir gitar olduğunu söyleyebilirim. Tabii ki bir Fender ya da bir Gibson karakteri beklemek yanlış olur ancak hi-gain’i sevip ara sıra o sulara da girebilme potansiyeli olan gitaristlerin tercih edebileceği bir model DK2MQ.
Sonuç olarak Jackson’ın orta seviye üstü diye nitelendirebileceğimiz bu gitarı performans olarak gayet iyi özelliklerle tasarlanmış. Performans olarak eksisi yokta denilebilir. Ancak tabii ki de fiyat performans olarak değerlendirdiğimizde de aynı şeyi söylemek biraz zor görünüyor… 🙂 Kendi internet sitesinde fiyatı 1,199.99 dolar olarak verilmiş. Yani dolar kurunu 2,003 TL olarak hesapladığımızda yaklaşık 2,403 TL gibi bir rakama ulaştığımız görülüyor. Ne yazık ki “fiyat” işin içerisine girdiğinde “Fender American Special Stratocaster” tanıtımında olduğu gibi pek olumlu şeyler yazamıyorum…