Rock Off, Türkiye adına sembol olmaya aday bir metal festivali olarak dikkat çekiyor. 3 yıldır gerçekleştirilen bu organizasyon, gözle görülür bir şekilde pozitif anlamda yol kat etti. Geçen sene 2 gün yapılan Rock Off, bu yıl tek güne düşmesine rağmen yine de bizleri tatmin eden bir festival oldu.
Öncelikle 1 sene öncesine dönmek istiyorum. Rock Off 2015 çalkantılı bir hazırlık dönemi geçirmişti. İlk olarak kamplı ve sahilde planlanan festival, çok ciddi bir şekilde bilet sattıktan sonra yer değişimine gitmiş ve sahil konseptini kaldırmıştı. Bu durumu acımasız bir şekilde eleştirip, kamuoyunda tek bir ses halinde metal kitlesinin konuyla ilgili eleştirilerini sitemizde yansıtmıştık. Hiçbir kuruma ve oluşuma bağlı olmadığımız ve hiç kimseden yemlenmediğimiz için bunları kolayca dile getirmemiz özellikle bazı kesimlerden tepki alsa da, bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Böyle bir ortamda gayet iyi bir iş başararak Rock Off 2015 organizatörleri, hem gruplar açısından hem de mekan açısından (çok tartışılmasına rağmen) tatmin edici bir festival ortamı sağlamışlardı. Fiyatlar (içecek ve yiyecek) dışında genel olarak katılımcıların memnun kaldığı bir festival oldu.
Bu yıl hem festivaller için hem de metal/rock müzik için çok önemli bir sene. Çoğu kişi farkında değil fakat şu anki durum itibariyle festival düzenlemek gerçekten çok büyük bir risk. Terör laneti yüzünden grupların Türkiye’ye gelebilmesi ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalıyor. Bu ortamda büyük metal gruplarını getirebilmek büyük bir olay. Buna ek olarak belli bir sermaye ortaya koyup, sponsor firmaları bu organizasyona ikna etmek cesaret işi. Bu sebeplerden ötürü Rock Off 2016 organizatörlerini tebrik etmek istiyorum. 1 gün dahi olsa bu festivali yaşattıkları ve bizleri bu keyiften mahrum bırakmadıkları için teşekkürü hak ediyorlar.
Neler Yaşandı?
Festival bu yıl Parkorman’da gerçekleştirildi. Rock Off ruhuna uygun bir mekan olduğunu düşünüyorum. Festival alanına geldiğimizde sahnede Dragonforce çalmaktaydı. Burada Türk gruplarımızdan kişisel olarak özür dilemek istiyorum; kendilerini izlemek için erken gelmek istedim fakat iş sebebiyle anca Dragonforce’un son 20 dakikasına yetişebildim. Her neyse… Dragonforce gayet ateşli bir seyirci kitlesine karşı çalarken, azımsanamayacak bir çoğunluk sahneden uzak olarak konumlanmış bir şekilde kendi aralarında sohbet ediyordu. Dragonforce’un performansı ile ilgili çok fazla bir şey söylemeye gerek yok. Gitaristler zaten tam bir şov adamı. Seyirciyi tutmak konusunda vokalistin biraz eksik kaldığını düşünüyorum ama bu açığı gitaristler fazlasıyla dolduruyor.
Akabinde sahneye çıkan Sabaton ise kelimenin tam anlamıyla yıktı geçti. Vokalist Joakim Broden hem performans olarak hem de seyirciyle girdiği diyalog ile muazzam bir konser verdi. Diğer üyelerin de mizahi katılımı ile herkes eğlenceli anlar yaşarken, bir yandan da metal müziğin zirvesine çıktılar. Bana göre festivalin en iyi performansını sergileyen grup oldu. Evet, Megadeth dahil en iyisi bana göre Sabaton’du. Kendileri ile bu yıl röportaj yaptığımız için ayrı mutlu oldum.
Sabaton’un sonrasında sahneyi Children of Bodom aldı. Çok ciddi müdavimleri olan grup, bana göre seyirci ile yeterli etkileşime bir türlü giremedi. Minyon tipli vokalistimiz Alexi Laiho’yu hep cana yakın ve konuşkan biri olarak hayal ederdim fakat pek de öyle bir tip değilmiş. Daha önceki gruplarda pogo ve circle pit alanları oluşturulmuştu ancak hiçbiri Children of Bodom çalarken oluşanlar kadar büyük ve sert olmadı. Bu açıdan diğer gruplara göre biraz daha sert olduklarını söylemekte fayda var.
Son olarak tabii ki sahne Megadeth’indi. Tahminlerime göre festivale yaklaşık 4 bin kişi katıldı. Bu 4 bin kişinin en kötü ihtimal 2 bini sadece Megadeth için orada bulunan kişilerdi. Türkiye’de lokomotif olabilecek 2-3 thrash metal grubundan birinin Megadeth olduğunu zaten biliyorduk ve bu durumu bir kez daha canlı canlı gözlemledik. Yaklaşık 10 dakika kadar gecikmeli sahne alan Megadeth, genel olarak başarılı bir sahne performansı sergiledi. Dave Mustaine mükemmeldi. Ara ara seyircilerin arasına girdiğimde genel olarak herkesin hep bir ağızdan parçalara eşlik ettiğine şahit oldum. Yeni albümden çalınan parçalarda ise genelde seyirci sessiz kaldı. Yeni albüm pek sindirilmemiş anladığım kadarıyla.
Kiko Loureire’nun Megadeth ile sahne aldığı ilk konseri hatırlıyorum. Youtube’dan çok büyük bir heyecanla seyretmiş ve büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım. Put gibi hareketsiz duran ve soloları yalan yanlış çalan acemi bir gitarist vardı o videolarda. Rock Off’ta ise bambaşka bir Kiko Loureiro izledik. Üzerindeki ölü toprağını atıp gerçek bir Megadeth üyesi gibi çaldı. Her ne kadar daha önce takıldığım Tornado of Souls solosunda yine ağır sıçışları olsa da, öncekine oranla daha iyi çaldığı fark ediliyordu. Davulda Chris Adler yerine Belçikalı davulcu Dirk Verbeuren vardı. Bas gitarda Ellefson harikaydı. Dave Mustaine ile ilgili çok ciddi ön yargılarım vardı. Vokal sesini çok fazla alamayacağımızı düşünüyordum ama öyle olmadı. Sesler gayet iyiydi. Özellikle solo gitarın sesini çok güzel aldık. Dave her ne kadar bazı şarkıları söylemekte zorlansa da sesini kıstırmak gibi bir tercih içine girmemiş.
Konserin sonu ise biraz tatsız bitti. Dave Mustaine’in Türk seyircilerden beklentisini maalesef karşılayamadık. Buna bir de konser öncesinde aldığı kötü haberin stresi eklenince, maalesef tatsız bir şekilde konser noktalandı. O konuyla ilgili detaylı bir anlatımı bu haberde bulabilirsiniz. Ek olarak belirtmek istediğim bir şey daha var. Dave, 2 ay önce kaybettiğimiz efsane Megadeth davulcusu Nick Menza ile ilgili ufak bir konuşma yaptı. Seyircimiz yine konuyu “yeaah” şeklinde karşıladı. Ölen adama bile “yeah” diyoruz. Arada bir herifin ne dediğini dinlesek zaten bu tarz tepkiler olmaz. İngilizce bilmeye gerek yok. Birazcık rock ve metal kültürü haberi okumak ve söylenenleri dinlemek, abuk subuk tepkiler vermemek için yeterli olacaktır. Bir insan neden anlamadığı bir şeye tepki verir, o da ayrı bir konu… Megadeth çok bahtsız bu konuda. Daha önceki gelişlerinde Hard Rock Cafe İstanbul’da bir akustik performans sergilemişlerdi. O performansta da hep bir ağızdan şarkı söyleyen bir kitle vardı. Akustik performansın sessiz bir ortamda sergilendiğini bilmiyorlardı.
Diğer Mevzular
Bir festival ortamında müzik ve gruplar haricinde iyi olması istenen en önemli şeyler tabii ki yemekler, fiyatlar ve tuvalet. Yemekler bana göre güzeldi. Fiyat olarak da uygun diyebiliriz. En azından geçtiğimiz yıla oranla iyi olduğunu söylemeliyim. Suyu 7 TL’ye içtiğimiz bir Metallica konseri hatırlıyorum. Burada ise su 2 TL’ydi. Pizza standı vardı ve iki kişilik Pizza 20 TL’ydi. Fiyatlar, eğer işinizi biliyorsanız gayet uygundu. Alkol almadığım için o konulara çok fazla girmeyeceğim. 12 TL’ye fıçı bira satıldı yanlış hatırlamıyorsam. Bu da iyi bir fiyat. “Marketten 5-6 TL’ye alıyoruz” şeklinde bir düşünceye sahip olanlara ise buradan herhangi bir cevap vermeyeceğim. Tuvalet konusu ise tam bir faciaydı. Taşınabilir tuvaletler aşırı kötüydü. Geçtiğimiz yıl kullanılan taşınabilir tuvaletleri getirmişler. Musluk kısmı çalışmıyordu. Kadın-erkek şeklinde ayrılan tuvaletlerde herhangi bir ayrım gözetmeden herkes rastgele girip çıkıyordu. Bir tanesine girdim ve düşüncem şu oldu: “daha önce hiç bu kadar pis bir alanda bulunmuş olamam”. Evet, o kadar kötüydü. Parkorman’ın tuvaletleri ise nispeten daha iyiydi. Orada ise aşırı yoğunluk ve sıra vardı. Sıkıntılıydı kısacası.
Festivale bana göre gayet başarılı ve keyifliydi. Normal karşılayabileceğimiz sıkıntılar elbette vardı. Bu sıkıntıların ise önümüzdeki sene giderileceğini düşünüyorum. Bundan 2 sene önce festival için hazırlanan bir tişört tasarımı vardı ve Türk grupların isimleri o tişörtte yer almıyordu. Bu konu hem bizim tarafımızdan hem de gruplar tarafından ciddi bir şekilde dile getirilmiş ve festival yöneticileri ciddi eleştirilere maruz kalmıştı. Bugün ise Türk grupların isimleri tişörtlerde yer alıyordu. Bunun dışında fiyatlar konusunda da yapılan eleştirilere kulak verildiğini söyleyebiliriz. Bilet fiyatları ile ilgili eleştiriler vardı ve bana göre bu konuda da gayet olumlu bir fiyat politikası ile festival düzenlendi. Megadeth tek başına gelse satın alacağımız bilet fiyatına, fazladan 3 sağlam yabancı grup ve 2 yerli grup izlemiş olduk.
Rock Off 2016’yı organize edenlere bir kez daha teşekkür edelim. Ülkenin içinde bulunduğu durum itibariyle böyle bir risk almak ve başarılı bir şekilde bu organizasyonu gerçekleştirmek kolay bir iş değil. Önümüzdeki sene daha güzel bir festival izlemek ve yaşamak ümidiyle…